Kültürümüzde ve Damağımızda Yer Etmiş 10 Türk Şekerlemesi I
Türk mutfak kültürünün yüzyıllardır tüketilen lezzetleri arasında birbirinden güzel tatları, ilgi çekici görüntüleriyle tanınan şekerlemelerimiz de yer alır. Bu şekerlemelerin bir kısmı geleneklerimizin ayrılmaz bir parçası haline gelmiş, bazıları kahvenin yanında, misafir ziyaretlerinde vazgeçilmez ikramlar haline gelmiştir. Biz de bu lezzetleri sayfamıza konuk etmeye karar verdik ve tadına doyamadığımız şekerlemelerimizi ilk 10 tanesiyle karşınızdayız…
Tüm ülkede sevilerek tüketilse de en çok Mersin bölgesiyle özdeşleşen cezerye, haşlanmış ve kavrulmuş havucun içine fındık, fıstık katılarak ve genelde kare şeklinde kesilen şekerlemenin üzeri Hindistan cevizi kaplanarak hazırlanır, yemeğin üzerine tatlı niyetine ya da canınız şekerli bir atıştırmalık çektiğinde afiyetle tüketilir.
Osmanlı zamanından beri rengârenk görüntüsüyle şekerci dükkânlarının vitrinlerini süsleyen akide şekerinin onlarca çeşidi bulunur. Akide şekeri tarçınlısı, nanelisi, kahvelisi, çileklisi, fındıklısı, susamlısıyla yediden yetmişe herkesin gönlünü kazanmıştır.
Özellikle Bursa çevresine gidenlerin almadan dönmediği kestane şekerinin 16. yüzyıldan beri hem bizim topraklarımızda hem de özellikle Fransa’da olmak üzere Avrupa’da sevilen bir şekerleme olduğu bilinir. Kestanenin haşlandıktan sonra şerbetlenmesiyle yapılan bu meşhur şekerlemenin üstü çikolata kaplı çeşitleri de pek sevilir.
Parlak kırmızı rengiyle tanıdığımız bu şeker şerbet hazırlarken kullanılır. Tarçın, karanfil gibi baharatlarla kaynatılan şeker, lezzetli bir şerbete dönüşür; adından da anlaşılacağı gibi yeni annelere ve onu ziyarete gelenlere ayrıca kızamık olan çocuklara içirilir. Şerbetin üzeri genellikle file bademle süslenir, badem ile şerbet mükemmel bir lezzet dengesi oluşturur.
Bademin şekerle kaplanmasıyla elde edilen badem şekeri, misafirliklerde özellikle de bayram günlerinde ikram edilir. Nikâh şekerinin de ana malzemesi olan badem şekeri kültürümüzde yer etmiş lezzetlerimizden biridir.
Portakal kabuklarını değerlendirmenin en güzel yolu olan portakal şekeri, kabukların büyük tencerelerde kaynatılması ve sonra tatlandırılmasıyla elde edilir. Şekercilerden de satın alabileceğiniz portakal şekerini yediğiniz portakalların kabuklarını biriktirerek evinizde de yapabilirsiniz.
Uzun bir tarihe sahip olan macun şekerini eskiden sokakta gezen satıcılar satar, özellikle çocuklar dört gözle macuncuyu beklerdi. Günümüzde renkli görüntüsü ve ilginç sunumuyla çocukların olduğu gibi turistlerin de ilgisini çeken macunu özellikle turistik bölgelerde görmek mümkündür.
İlk kez Kandıralı Hayrettin Paşa tarafından yapıldığı düşünülen pişmaniyenin ana malzemeleri un, şeker ve tereyağıdır. Bu basit malzemelerin ustaca bir araya getirilmesiyle meşhur lezzetini kazanan pişmaniye özellikle İzmit bölgesinden yolu geçenlerin tadını çıkarmadan edemediği bir lezzet zenginliğimizdir.
Sadece su, şeker ve limonla hazırlanan Mevlana şekeri, Konya şehrimizin tüm ülkeye sunduğu bir lezzet olmuştur. Osmanlı zamanında hanedan üyeleri için İstanbul’a da yollanan Mevlana şekerinin renkli çeşitleri de üretilmektedir.
Fındık, fıstık gibi kuruyemişlerin yumurta akı, bal ve şekerle karıştırılarak bar haline getirilmesiyle hazırlanır. Çocukluğumuzda diğer şekerli atıştırmalıklara kıyasla daha masum olduğu için anneler tarafından mazur görülen koz helva, hâlâ marketlerin, bakkalların, şekercilerin raflarında yer alır.
6,436 okunma